Cuma, Ekim 20, 2017

Low-life olmayı bile beceremedik ey halkım!

My low-life gang.
350 milyon yıl önce.
Evden sigara almak için bile çıkmaya üşenen gençler olarak, kaldırdık başımızı ileriye.
Zorlu bir maratona girdik.
Fatboy slim'den '' right here, right now'' eşliğinde..
Arkadaş maratonu tamamlayamadan sızıp kalınca, ben de devam edemedim tabi. YOKSA KESİN İÇERDİM.

Aklımızda kalan tek anektod ise, bakkalın önünden geçemeyeceğimiz oldu. 
Biraları alırkenki muhabbet:
- Selamın aleyküm abi, biz şimdi sana 10 tane depozitolu şişe vereceğiz. Karşılığında da bir kasa bira alacağız.
+ Ne?! Nasıl yani?
- Yok yani üstüne de para da vereceğiz ama kasasını da istiyoruz biranın.
+ Tamam gençler. Ne oldu parti mi var? :D ( aynen bu sırıtışla)
- Yok valla biz içeceğiz.
+ Oha. Tamam yarın isterim ama kasamı.
- Rahat ol abi yarına kasa elinde. Depozitolarıyla birlikte.

Dolayısıyla low-life* olmayı bile beceremedik.

*low-life: ingilizcede sokak serserilerini, kapkaçcıları, pislik herifleri, mafyayı, vs. kapsayan gruba verilen genel isim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder