Cuma, Ekim 17, 2014

Medusa'nın Laneti

Bir tanrı düşünün. Tanrıların tanrısı. Her şeyiyle mükemmel bir varlık. Yok muydu bu tanrının bir kusuru? Vardı, o muhteşem Zeus'un en büyük kusuru kendi tohumundan doğmuş olan ama asla bir tanrı olamayacak kadar güçsüz, cesaretsiz ve liderlik vasıflarının eksilere kadar düştüğü çocuk. Zeus için utanç kaynağı. Kimselerin bilmediği bu gizemli çocuk, Zeus'un en büyük sırrıydı. O muhteşem Zeus kendine bu çocuğu asla yakıştırmadı.

Günler böylelikle geçti. Her gece yatmadan önce Zeus düşündü. Bu çocuk benim lanetim değil, dedi. Bu çocuk benim zayıf noktam, ondan kurtulmalıyım diye düşündü. Zeus'un en büyük ve tek hatası işte böyle başladı. Zeus, çocuğu öldüremezdi. Öldürdüğünde çıkacak dedikodulardan korktuğunu sandı ama aslında bunu yapacak cesareti yoktu. Ne kadar istemese de o kendi çocuğuydu. Günler geçti, Zeus gittikçe acımasızlaştı. Kendi çocuğuna sunamadığı nefreti, insanlara sundu. Zamanla muhteşemlik yerini zalimliğe bırakıyordu. Bir gün Zeus, çocukla yüzleşti. Çocuk, zeus'a baba, dedi. İşte o zaman Zeus sevgiyi öğrendi ama yapacak bir şey yoktu. Zeus, ben senin baban değilim, sen de benim oğlum değilsin. Adımı lekelediğin için ve şanıma hakaret ettiğin için sana en büyük cezayı, ıstırabı bahşediyorum, dedi. İşte çocuk o zaman aşkı öğrendi. 

Zaman geçtikçe içindeki alev yükseldi. Babasının zihnine kazıdığı o kadını aradı. Aylar, yıllar geçti. Aradığı kızı bulmak için çok insan gezdi. Çocuk bir gün bilge bir adamın evine gitti. Ona durumunu anlattı. Kadını tarif etti. İşte o gün her şeyi bildiğini sanan bilge adam gerçek acıyı öğrendi. Bilge adam, Medusa, dedi. Çocuk anlamadı. Bilge adam konuşmadı. Çocuk her gün onu aradı. Medusa'yı kime sorduysa üstüne daha fazla gizem bindi. Alemlerin hepsinde güvendiği tek insana, annesine, Medusa'yı sordu. Annesi bunu duyunca ağlamaya başladı. Oğluna bir ifrite aşık olduğunu, alemlerin en çirkin kadınını sevdiğini söyledi. Çocuk, yine de pes etmedi, edemezdi de. Günlerce babası Zeus'a Medusa'yı bulmasına yardım etmesi için yalvardı. Zeus, bu dualara kayıtsız kalamadı. Zeus, çocuğunun kafasına Medusa'nın yerini kazıdı ve çocuk hayatının yolculuğuna başladı. 

Babasının verdiği ipuçlarını takip ederek Medusa'yı buldu. Medusa, o muhteşem şaçlarının yerine yılan getirilen, her bir tanrıyı güzelliği ile hayran bırakmış ancak daha sonra lanetlenip çirkinliği  ile alemlere nam salmış Medusa. Çocuk, Medusa'nın karşısına geçti. Kalbi titreye titreye aşkını itiraf etti. Medusa, bu çocuktan çok etkilendi. Çirkinliğine rağmen onu seven çocuğu gördü. İşte o gün Medusa aşkı öğrendi. Günler geçti, aylar geçti. Bütün çirkinliğine rağmen Medusa'yı seven birini duyunca  kıskançlığı kabardı Athena'nın. Öyle bir lanet verdi ki Medusa'ya, gözlerine bakan herkes taş kesilmişti. Medusa ağladı, çocuktan kaçtı. Sevdiği çocuktan kaçtı. Çocuk, Medusa'nın sürekli ondan kaçmasına dayanamıyordu. Bir gece ansızın Medusa'nın odasına girdi. Medusa'yı sakince uyandırdı ve Medusa'ya gözlerini aç, bana doğruyu söyle dedi. Medusa hayır demişti ama çocuğun kendisini öpmesiyle gözlerini açmak zorunda kaldı. Gözlerini açar açmaz karşısındaki çocuğun sevgi dolu ve taşlaşmış gözlerine baktı.

İşte o gün, çocuğun bütün umutları kelebeğe dönüştü ve Pandora'nın kutusuna hapsedildi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder